10 Mart 2018 Cumartesi

refakatçi

Refakatçi – refakatçiler hakkında.

Uzun zamandır yazmıyordum.
Yazmama sebebim ise çok fazla yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemdi. Yazdıklarımın tamamını okumadan sadece bir kısmı ile benzeştirip yorum yazanlardı.

Hep anlattığım gibi tüm hastalıklar kaleydeskop gibidir. Hastanın yaşı, cinsiyeti, bulunduğu hastane, hastalığın oluş sebebi, geçmişi çok farklılıklar gösterir. Tek ortak nokta “yoğun bakımda olma”. Bu sebeple her hastanın durumu farklı ama en çok aranan konu “yoğun bakımda beyin hasarı”. Her hasta yakınına söylediğim cümle; ben doktor değilim, şifacı değilim kâhin hiç değilim. Sadece yaşadıklarımı anlatarak biraz moral vermeye çalışıyorum. Gelen sorulara da yaşadıklarımla benzeştirip ve sorup soruşturup cevap yazmaya çalışıyorum.

Facebook sayfamız ve blog yazılarım sayesinde yirmi bin okumadan fazla oldu. İki yüz elli kişiden fazla hasta yakınıyla temas kurduk. Bu temaslar esnasında sadece dertleştiklerimiz oldu. Yakınını kaybedip dertleşenler, tüm süreci yakinen bildirenler, yardım isteyenler oldu. Yazdıklarım sayesinde ulaşanlardan bir ağ kurduk ve ben benzer hasta yakınlarıyla irtibatlandırdıklarımız oldu. Çıkış yolu arayan kişilerin çaresizliğini bildiğimden oldukça hızlı cevap vermeye çalıştım.  Telefonla konuştuklarımız, bir yerde oturup dertleştiklerimiz ve telefonla arayanlar oldu. Bazılarını ziyaret ettim. Ziyaretine gittiğimiz hastalarla ve hasta yakınlarıyla arkadaş olduk. Ziyaretine gittiğim hastalar ile ilgili en önemli gözlemim şu oldu.

Refakatçi olmak.
Hastanız ne istediğini bilemez. Önemli olan sizin hastanın ne istediğini anlamanız. Bu sebeple refakatçinin hastayı yakın tanıyan bir kişi olmasına özen gösterin. Bir gün hala oğlu, bir gün teyze kızı gelsin de yanında dursun şeklinde hasta refakatçisi olunmaz. Hastanın olası iyileşme ya da kötüleşme süreci tek refakatçisinin gözlemi sayesinde yansıtılır. Doktor da hemşire de kontrole geldiğinde aynı kişiden bilgi almalıdır. Günlük gelen refakatçilerden kaçı hastanın aspirasyon ihtiyacı olduğunu anlayabilir? Sürekli kalan refakatçi her hareketi gözlediğinden hastadaki ihtiyacı anlar ve destek ister. Oysa günübirlik gelenler sadece hastanede yanında kalmış olmaktan başka fayda sağlayamaz.
Her gece yanında nöbetleşe kalan akrabalar bilin ki; “çok sevdiğinizden yaptığını düşündüğünüz bu görev aslında hasta için hiç de iyilik değil”.

Bir konu daha var. Fizyoterapistin yapmak için geldiği fizik tedavi öyle günde bir saat sürmez. Doktor gittikten sonra hastanıza aynı hareketleri tekrarlatmanız gerek. Sadece fizyoterapistin yaptıklarıyla iyi olacağını düşünmeyin. Gün içinde belli periyotlarla benzer hareketleri hastanıza yaptırın. Gücünüzün yettiğince uygulayın. Sadece yanında kalmakla refakatçi olunmaz.

Ben bu konuda çok şanslıydım. Eşim tüm süreçte tek gün dahi yanımdan ayrılmadı. Gerek yoğun bakım süresinde gerekse yoğun bakım sonrası tedavi süresince tek gün dahi yanımdan ayrılmadı. Yoğun bakımda kaldığım yaklaşık iki ay boyunca hastane koridorunda yattı kalktı. Ve sonrasında hastanede hep yanımdaydı. Hastanede hemşirelerin “siz eve gidin bir gün biz bakarız”, doktorumuzun zaman zaman “sen git işine gücüne bak, gece gelirsin” demesine rağmen gitmedi. Bir tek gün bile yılmadan, gocunmadan yanımda kaldı. Bütün fizik tedavi işlemlerini fizyoterapistimiz ayrıldıktan sonra uyguladı. Her derdimi anladı. Konuşamıyorken gözümden ne istediğimi anladı. Hangi gün hangi saatte ne yapılması gerektiğini öğrendiğinden olan biten her şeyi kontrol edebildi.
Beni mucize olarak görenler var. Elbette çok acılı bir süreçten çıktım ancak mucize ben değilim. Ben mucizenin kendisiysem bu mucizenin sahibi  @beyhanakman.
Sevgiyle kalın.

Bana ulaşmak isterseniz, hasta yakınlarının ve hastaların neler hissettiği sorarsanız ve biraz morale ihtiyacınız olursa bana mail ile ulaşabilirsiniz.
Bloğumu takip ederseniz sizlere tüm deneyimlerimi paylaşacağım. Ve eğer sosyal medya hesaplarınızda paylaşırsanız pek çok insana moral verebilir.
Herkese acil şifalar. Dilerim.
Gürkan




1 yorum:

bloğa yazılan yorumlar çok geç düşmektedir. bu sebeple belirtilen e-posta adresine gönderim yapılmasını rica ederim.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.