8 Ağustos 2017 Salı

Hasta yatağında hissettiklerim 4

Hasta yatağında hissettiklerim 4

+++ Devam
Ve iyileşmeye başlamıştım yavaş yavaş. Koridorda yürüyüş denemelerim artmıştı. Yatakta oturmaya başlamıştım. Az da olsa yiyecek verilebiliyordu. Uykum daha düzenli bir hal almıştı. Son günlerde sık sık dışarıya çıkarılır olmuştum. Bana da iyi geliyordu. Artık yatmaktan sıkılmaya başlamıştım. Duvarımdaki tablodaki çiçeklerin sayısını da ezberlemiştim. Ne eksiliyor ne artıyordu. Ama henüz istemsiz hareketlerim kesilmediğinden ve henüz konuşamadığımdan bir türlü çıkartmıyorlardı.
Hastane odamızda vakit çabuk geçiyordu. Sürekli birileri ziyarete geliyordu ve kalabalık iyi gelmeye başlamıştı. İnsanları tanıyor olmam, tepki verebiliyor olmam, birilerini görmem motivasyonumu arttırıyordu. Gece olduğunda eğlenceli de oluyordu. Bazı geceler bilgisayardan film izliyorduk.Gece koridorda yürümeyi denemek için yürüyüşe çıkıyorduk. Otuz metre. J
Bir akşam biriyle karşılaştık. Sportmen, uzun boylu orta yaşın üstünde bir bey. Hastanenin vakıf yöneticilerinden biri olduğunu sonradan öğrendiğimiz bu iyi niyetli insan babasının yattığı odaya ziyarete gelmiş, gördüğünde benim artık iyileştiğimi ve maratona çıkabileceğimi söyledi. Ve hatta benden söz istedi. Ben de söz verdim. Ama İstanbul maratonuna tam katılabileceğim zaman geldiğinde maalesef maraton siyasallaştırıldı. Bu yüzden özellikle katılmadım. Kendisi, sözümü tutamadığım için affetsin.
Hastane odası evimiz gibi olmuştu ama ben hala çıkamıyordum.
Bense bir an önce evime gitmek istiyordum. Ben evimi özlemiştim.
Sema hanım geldi ve,
-          Evet çıkarıyoruz seni,
dedi ama bu birkaç gün sonraymış. Hemen bir telaş başladı bizimkilerde. Eve ambulansla gitmeliymişim. Onlar da haklıydı. Sağlığımı düşünüyorlardı elbette. Ama ben galiba ambulanstan sıkılmıştım. Herkesin endişesi evimizin girişindeki basamaklardı. Ben yavaş yavaş inebileceğimi düşünüyordum. Nihat Bey’le hastanenin merdivenlerinde deneme yapmaya başladık. Biraz aceleci bir yapım olduğundan ben hemen halledebileceğimizi düşünüyordum.
Bu arada birkaç gün geçmek bilmedi. Odada bir telaş. Bir yandan hızlandırılmış yeme içme turları, bir yandan da hızlandırılmış yürüme egzersizleri.
Bir sabah tamam oldu bu iş dedik. Tamam gidiyorduk.
Öyle çok çanta, poşet, ıvır zıvır vardı ki toplamakla bitmedi. Uzun zamanda toparladık ve ben artık evime gidiyordum. Arkadaşımız Figen beni kapı önünde bekliyordu. Kapı önüne kadar tekerlekli sandalyeyle götürülmüştüm. Arabaya bindirildim. Ve eve gidiyorduk.
Güzel bir gündü. Yolu ben tarif ettim. Bu benim için büyük başarıydı. Demek yer yön kavramı da geri gelmişti. Henüz konuşamasam da işaret diliyle falan hallettik. Ama hallettik.

Devam edecek+++

Sevgiyle kalın.
Bana ulaşmak isterseniz, hasta yakınlarının ve hastaların neler hissettiği sorarsanız ve biraz morale ihtiyacınız olursa bana mail ile ulaşabilirsiniz.
Bloğumu takip ederseniz sizlere tüm deneyimlerimi paylaşacağım. Ve eğer sosyal medya hesaplarınızda paylaşırsanız pek çok insana moral verebilir.
Herkese acil şifalar. Dilerim.
Gürkan