21 Ağustos 2017 Pazartesi

Amadeo El Parmak Robotu

Amadeo El Parmak Robotu
Artık dışarı çıkabiliyorduk artık. Her gün bir özel hastanede bulunan bir fizik tedavi bölümüne gitmeye başladık. Yani sabah Nihat Bey’le çalışıyor akşamüstü bu hastaneye gidiyor ve oradaki El Parmak Robotu ile çalışıyorduk.
Bu robot Türkiye’de sadece bu hastanede vardı. Birkaç farklı robot denedik ama benim için en uygunu buydu. Ülkede ilk olarak bu hastaneye satılmıştı ve ilk hastası da bizdik. Her gün düzenli olarak gidip bir saat çalışıyorduk. Orada yaşadıklarımı anlatmak istiyorum.
  • ·         Fizik tedavi bölümleri özelleştirilmiş.

Bunu burada öğrendik. Türkiye’de pek çok hastanede olduğu gibi bölümler ayrı ayrı özelleştirilmiş. Örneğin diş hastanesine gidiyorsunuz bu özelleştirilmiş. Yani siz bir üniversite hastanesine gittiğinizi sanıyorsunuz ve mutlusunuz. Ama özel hastane devletten kişi başı parasını alıyor ama hizmeti başka bir anlaşmalı kurum veriyor. Yani özel hastaneler de mini özel hastaneler varmış. Bu mini hastaneler bulunduğunuz hastanenin taşeron işini yapıyor. Çok acayip bir durum bu. Ama gerçek.
Gittiğimiz fizik tedavi bölümü de özelleştirilmiş. Bu şu demek. Örneğin; on fizik tedavi uzmanı var ve her biri bir saatten günde seksen hastaya bakacakken bu sayı yüz yirminin üzerinde. Böylelikle her hastaya bir saat fizik tedavi hizmeti sunulamıyor. Bir başka deyişle her fizyoterapist aynı anda birden fazla hastayla ilgileniyor.
  • ·         Amadeo El Parmak Robotu ilk.

Ve bu makine bahsettiğim hastaneye yürüme tedavisinde kullanılan başka bir robot ile birlikte satılmış. Sanki zorla satılmış gibi, hiç eğitimi de verilmemiş ve hasta da bulunamıyor. Hiç duyurulmamış ve hiç tanıtımı yapılmamış. Biz makineye ilk oturan hastayız. Hasta kayıtlarını tutan bir bilgisayar var ve benim ismimden başka hiç gerçek kayıt yok. Bir fizyoterapist hanım açtı makinayı. Ve belli ki kendisine çok kısa bir tanıtım yapılmış olmalı. Beraber keşfettik birlikte. Ben birkaç ay gittim ve inanın en çok ben biliyordum. Hatta o robotun tek hastası ben olduğumdan bir süre sonra ben gittiğimde fizyoterapist bile gelmeden açıyorduk makinayı. Sonradan selamlaşmak için geliyorlardı ve benden başka hasta olmadığından istediğim zaman, istediğim kadar kullanmama izin vermişlerdi. Bu çok acı bir durum. Çok para verilerek – ki eminim bunun için devlet fonu, teşvik bir şeyler kullanılmıştır-alınan bu cihaz öylece yatıyordu. Sadece bizler gibi bir meraklının arayıp sorup bulabileceği bir yerde. Gaziosmanpaşa’ da eksi dördüncü katta bir fizik tedavi ünitesinde öylece kullanılmayı bekliyordu. Doğru düzgün tanıtımı yapılsa ve kullanıcılar tarafından bilinse eminim pek çok hastayı heyecanlandıracaktır. Hastanenin adını buradan yazmıyorum. Bana mail ile ulaşalar bu bilgiyi alabilir.
Büyük müzisyen Wolfgang Amadeus Mozart’tan esinlendirilerek isimlendirilmiş bu tıbbi cihazın ismine yakışır bir vizyonla sunulmasını beklerdim. Ancak maalesef bir bodrum katında öylece bekliyor hastalarını.
El parmak robotu ile birlikte satıldığını anladığımız bir üçüncü makine daha vardı. Bizimkini yanında boş bir alanda duran tekerlekli sandalye benzeri bir başka cihaz. Ve o cihaz, ben oraya gidip geldiğim dönemde hiç çalıştırılmadı. Denilene göre bu cihaz için eğitim bekleniyormuş. Düşünün ben dört ay boyunca her gün oraya gittim ve o sürede eğitimi verecek bir kişi gelmedi. Teşvikle alınan bu milyonluk cihazlar öylece duruyor.
  • ·         Fizik tedavi hastalarının öncelikleri,

Orada pek çok hastayı tanıma fırsatım oldu. Gelen çok hastanın derdi sadece yürüyebilmek. Yani fizyoterapistlerin dediğine göre hastalar devletin yılda almış günle sınırlandırdığı fizyoterapi hizmetini kullanırken sadece ayağa kalkabilmek olarak görüyormuş. Bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu süre heyet raporuyla uzatılabiliyor. Yani gittiğiniz hastane gerek görür ve heyet onaylarsa bu süre daha da uzatılabiliyormuş. İşin peşini bırakmayın.
Sevgiyle kalın.
Bana ulaşmak isterseniz, hasta yakınlarının ve hastaların neler hissettiği sorarsanız ve biraz morale ihtiyacınız olursa bana mail ile ulaşabilirsiniz.
Bloğumu takip ederseniz sizlere tüm deneyimlerimi paylaşacağım. Ve eğer sosyal medya hesaplarınızda paylaşırsanız pek çok insana moral verebilir.
Herkese acil şifalar. Dilerim.
Gürkan