1 Ağustos 2017 Salı

Hasta yatağında hissettiklerim. -1

Hasta yatağında hissettiklerim. -1
Üç beş dakika içinde yatağım hazırlanmıştı. 15 M² odaydı. Sterilize edilmiş tertemiz bir oda. Öncelikle bana hasta muamelesi yapıldığını hissetmiştim. Öncesinde çektiklerim gözümün önüne geldiğinde fark edilebilir bir gerçekti. Öncesinde hastalarına profesyonel işleriymiş gibi ve ürünmüşüm gibi hissettiklerinde burası çok başka gelmişti.
Bir özel hastane olmasına rağmen Balat Hastanesinde hiçbir özel hastane olmayan bir sıcaklık var. Hasta bakıcılar ve hemşireler çok iyi insanlar. Belli ki çok iyi bir eğitim almışlar ve özenle seçilmişler. Başımda hiç dedikodu yapmadılar örneğin. Her lazım olduğunda hiç laf söz etmeden koşa koşa geldiler. En başlarda bunu çok fark etmiyordum ama sonralarda bu insanların, yaptığı işin önemini kavradıklarını anladım.
Özel hastanelerde genellikle bütün testler bir bir uygulanır. Amaç faturayı kabartmaktır. Bu hastanede öyle bir şey yok. Ne lazımsa o kadar. Ve fatura her gün azalmış.
Öncelikle doktorum Sema Hanım geldi. Konuşamıyordum ama fark ediyordum. “İyi bu hasta kısa sürede toparlar” dedi. Bunu duymak iyi geldi sanırım. Hemen arkasından Kulak Burun Boğaz hekimi geldi. “Trokestomiyi çıkarabiliriz” dedi. Bu benim adıma iyi bir gelişmeydi. Trokestomini çıkarılması demek benim kendi kendime yemek yiyebileceğim anlamına geliyordu. Bu arada çeşitli doktorlar geliyor gidiyor ve hikayemi dinlediklerinde şaşırıp kalıyorlardı. Benim direncimi gördüklerinden ve kendi tecrübelerinden sanırım oldukça iyi şeyler söylüyorlardı. Eşim onlarla konuşup yanıma geldiğinde hep iyi şeyler söylüyordu bana. Hastalandığım günden itibaren beni bir an için yalnız bırakmayan eşim, iyi şeyler söylediğinde ben de daha bir direniyordum hayata.
Yaşama tutunmayı başardığıma göre artık iyileşmeye çalışmalıydım. Önümde çok zorlu bir süreç vardı. Bir taraftan ses çıkarman gerekiyordu, bir taraftan da fizik tedavi süreci vardı önümüzde.
Öncesinde de önce rahat uyumam gerekiyordu. Hem istemsiz çırpınmalar ve el kol hareketlerinden kurtulmam gerekiyordu, hem de ağrılarımdan. Uzun zaman yatmaktan her yerim aşırı ağrıyordu. Ağrılar düzelmeye başladığımın göstergesiydi. Onun ve epilepsi için düzenli ilaçlar veriyorlardı. Her gelen hemşireye seviniyordum. Onların konuşmalarını anlamak bile iyileşeceğimi söylüyordu adeta. Bir yandan da -sonrasında dostum olan-, fizyoterapistim Nihat’la tanıştım. Canımı çok yakıyorlardı ama yapacak bir şey yoktu elbette. İyileşeceksem her gün iki saat çekme, germe, bükme ve her türlü eziyete katlanacaktım. Ve kalan sürelerde de atel takılıyordu ayaklarıma. Ayaklarım uzun süre yatmaktan balerin ayağı denilen şekilde kalmıştı. Bu atel mevzusu çok canımı yakan bir durumdu ama onlar sayesinde ayaklarım düzeldi. Fizik tedavi sonrasında hemen uyuyordum. Bir hemşire gelip beni uyandırana kadar uyuyordum. Odamda yeşil yonca olduğundan tıp ile alakalı olanlar dışında kimse giremiyordu. Sadece eşim ve ben. Bir taraftan iletişim kurmaya çalışıyordum onunla. Bir A4 kağıdına alfebe yazmıştı büyük harflerle. Ben sol elimin işaret parmağı ile derdimi anlatmaya çalışıyordum. Örneğin çok sıcaksa ve camın açılmasını istiyorsam C-A-M diyordum sırayla. Ve anlıyorlardı. Çok terliyordum ve hava almak istiyordum. Bir taraftan da su değdiriyorlardı dudaklarıma. Daha öncesinde de yazdığım gibi su içmeyi bile unutmuştum.


Bir gün Nihat Bey dedi ki,
-          Artık sizi ayağa kaldıralım.
Nasıl olacak ki? Oturamıyorum bile. Bir kolumda Nihat Bey bir kolumda hasta bakıcı beni ayağa kaldırmaya çalıştılar. Ama olmadı. Hemen attım kendimi yatağa. Olmayacağını düşündüm. O vakit biraz umutsuzluğa kapıldım. Sonrasında her gün birkaç kez denediler ve sonrasında ayakta dik tutmayı başardılar. Şimdi de yürümemi istiyorlar. “hoppala, nasıl olacak bu iş” . Denedik. Olmadı başlangıçta. Ama biraz kendime güvenim gelmişti. Ayakta durmak yürümenin başlangıcı. Çocuklar da aynı şekilde öğreniyorlardı ne de olsa.  
+++Devam edecek.

Herkese acil şifalar dilerim.
Sevgiyle kalın.
Bana ulaşmak isterseniz, hasta yakınlarının ve hastaların neler hissettiği sorarsanız ve biraz morale ihtiyacınız olursa bana mail ile ulaşabilirsiniz.
Bloğumu takip ederseniz sizlere tüm deneyimlerimi paylaşacağım. Ve eğer sosyal medya hesaplarınızda paylaşırsanız pek çok insana moral verebilir.
Herkese acil şifalar. Dilerim.
Gürkan