Hasta yatağında hissettiklerim. -1
Üç beş dakika içinde yatağım hazırlanmıştı. 15 M²
odaydı. Sterilize edilmiş tertemiz bir oda. Öncelikle bana hasta muamelesi
yapıldığını hissetmiştim. Öncesinde çektiklerim gözümün önüne geldiğinde fark
edilebilir bir gerçekti. Öncesinde hastalarına profesyonel işleriymiş gibi ve
ürünmüşüm gibi hissettiklerinde burası çok başka gelmişti.
Bir özel hastane olmasına rağmen Balat Hastanesinde hiçbir özel hastane
olmayan bir sıcaklık var. Hasta bakıcılar ve hemşireler çok iyi insanlar. Belli
ki çok iyi bir eğitim almışlar ve özenle seçilmişler. Başımda hiç dedikodu
yapmadılar örneğin. Her lazım olduğunda hiç laf söz etmeden koşa koşa geldiler.
En başlarda bunu çok fark etmiyordum ama sonralarda bu insanların, yaptığı işin
önemini kavradıklarını anladım.
Özel hastanelerde genellikle bütün testler bir bir
uygulanır. Amaç faturayı kabartmaktır. Bu hastanede öyle bir şey yok. Ne
lazımsa o kadar. Ve fatura her gün azalmış.
Öncelikle doktorum Sema
Hanım geldi. Konuşamıyordum ama fark ediyordum. “İyi bu hasta kısa sürede
toparlar” dedi. Bunu duymak iyi geldi sanırım. Hemen arkasından Kulak Burun Boğaz
hekimi geldi. “Trokestomiyi çıkarabiliriz” dedi. Bu benim adıma iyi bir
gelişmeydi. Trokestomini çıkarılması demek benim kendi kendime yemek
yiyebileceğim anlamına geliyordu. Bu arada çeşitli doktorlar geliyor gidiyor ve
hikayemi dinlediklerinde şaşırıp kalıyorlardı. Benim direncimi gördüklerinden
ve kendi tecrübelerinden sanırım oldukça iyi şeyler söylüyorlardı. Eşim onlarla
konuşup yanıma geldiğinde hep iyi şeyler söylüyordu bana. Hastalandığım günden
itibaren beni bir an için yalnız bırakmayan eşim, iyi şeyler söylediğinde ben
de daha bir direniyordum hayata.
Yaşama tutunmayı başardığıma göre artık iyileşmeye
çalışmalıydım. Önümde çok zorlu bir süreç vardı. Bir taraftan ses çıkarman
gerekiyordu, bir taraftan da fizik tedavi süreci vardı önümüzde.
Öncesinde de önce rahat uyumam gerekiyordu. Hem istemsiz
çırpınmalar ve el kol hareketlerinden kurtulmam gerekiyordu, hem de
ağrılarımdan. Uzun zaman yatmaktan her yerim aşırı ağrıyordu. Ağrılar düzelmeye
başladığımın göstergesiydi. Onun ve epilepsi için düzenli ilaçlar veriyorlardı.
Her gelen hemşireye seviniyordum. Onların konuşmalarını anlamak bile iyileşeceğimi
söylüyordu adeta. Bir yandan da -sonrasında dostum olan-, fizyoterapistim Nihat’la
tanıştım. Canımı çok yakıyorlardı ama yapacak bir şey yoktu elbette.
İyileşeceksem her gün iki saat çekme, germe, bükme ve her türlü eziyete
katlanacaktım. Ve kalan sürelerde de atel takılıyordu ayaklarıma. Ayaklarım
uzun süre yatmaktan balerin ayağı denilen şekilde kalmıştı. Bu atel mevzusu çok
canımı yakan bir durumdu ama onlar sayesinde ayaklarım düzeldi. Fizik tedavi
sonrasında hemen uyuyordum. Bir hemşire gelip beni uyandırana kadar uyuyordum.
Odamda yeşil yonca olduğundan tıp ile alakalı olanlar dışında kimse
giremiyordu. Sadece eşim ve ben. Bir taraftan iletişim kurmaya çalışıyordum
onunla. Bir A4 kağıdına alfebe yazmıştı büyük harflerle. Ben sol elimin işaret
parmağı ile derdimi anlatmaya çalışıyordum. Örneğin çok sıcaksa ve camın
açılmasını istiyorsam C-A-M diyordum sırayla. Ve anlıyorlardı. Çok terliyordum
ve hava almak istiyordum. Bir taraftan da su değdiriyorlardı dudaklarıma. Daha
öncesinde de yazdığım gibi su içmeyi bile unutmuştum.
Bir gün Nihat Bey dedi ki,
-
Artık sizi ayağa kaldıralım.
Nasıl olacak ki? Oturamıyorum bile. Bir kolumda Nihat Bey
bir kolumda hasta bakıcı beni ayağa kaldırmaya çalıştılar. Ama olmadı. Hemen
attım kendimi yatağa. Olmayacağını düşündüm. O vakit biraz umutsuzluğa
kapıldım. Sonrasında her gün birkaç kez denediler ve sonrasında ayakta dik
tutmayı başardılar. Şimdi de yürümemi istiyorlar. “hoppala, nasıl olacak bu iş”
. Denedik. Olmadı başlangıçta. Ama biraz kendime güvenim gelmişti. Ayakta
durmak yürümenin başlangıcı. Çocuklar da aynı şekilde öğreniyorlardı ne de
olsa.
+++Devam edecek.
Herkese acil şifalar dilerim.
Sevgiyle kalın.
Bana ulaşmak isterseniz, hasta
yakınlarının ve hastaların neler hissettiği sorarsanız ve biraz morale
ihtiyacınız olursa bana mail ile ulaşabilirsiniz.
Bloğumu takip ederseniz sizlere tüm
deneyimlerimi paylaşacağım. Ve eğer sosyal medya hesaplarınızda paylaşırsanız
pek çok insana moral verebilir.
Herkese acil şifalar. Dilerim.
Gürkan